Türkiye’nin Çelik Kubbesi ile İsrail’in Demir Kubbesi karşılaştırılıyor. Hangi hava savunma sistemi daha etkili? İşte detaylar...
Hava savunma teknolojileri, çağımızın en kritik güvenlik unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin yerli ve milli sistemlerden oluşan Çelik Kubbe yapısı ile İsrail’in dünya genelinde tanınan Demir Kubbe sistemi, bu alandaki en dikkat çeken örnekler arasında yer alıyor. Her iki ülkenin hava savunma ağı, farklı teknolojik altyapılara ve operasyonel stratejilere dayanıyor.
Türkiye’nin Çok Katmanlı Kalkanı: Çelik Kubbe
Türkiye’nin geliştirdiği Çelik Kubbe, birbirinden bağımsız ama entegre şekilde çalışan birçok sistemin birleşimiyle oluşturuldu. SUNGUR, KORKUT, HİSAR-A+, HİSAR-O+ ve SİPER sistemlerinden oluşan bu yapı, kısa, orta ve uzun menzilli tehditlere karşı aynı anda savunma yapabilecek çok katmanlı bir çözüm sunuyor.
100 kilometreye kadar menzil sunabilen bu yapı, aynı zamanda 4 ila 6 saniye arasında tepki verebiliyor. Türkiye için stratejik bir güç olan bu sistem, henüz gerçek bir savaş ortamında test edilmediği için etkinlik düzeyi tam anlamıyla bilinmiyor. Ancak uzmanlara göre, teorik olarak oldukça başarılı bir mimariye sahip.
İsrail’in Savaş Testinden Geçen Sistemi: Demir Kubbe
İsrail’in uzun yıllardır aktif olarak kullandığı Demir Kubbe (Iron Dome) ise farklı bir yapı sunuyor. Tek bir birleşik sistem olarak çalışan bu savunma ağı, özellikle kısa menzilli roket, topçu ve havan saldırılarına karşı son derece etkili. Menzili 70 ila 100 kilometre arasında değişen bu sistem, 2 ila 4 saniye gibi çok kısa bir tepki süresiyle dikkat çekiyor.
En önemli fark ise, Demir Kubbe’nin defalarca gerçek savaş ortamlarında kullanılmış ve %90’ın üzerinde başarı oranı ile test edilmiş olması. İsrail, bu sistemle birçok saldırıyı etkisiz hale getirerek uluslararası savunma çevrelerinden övgü aldı.
Uzman Görüşü: “Her sistem kendi stratejisine göre geliştirildi”
Savunma teknolojileri üzerine çalışan uzmanlar, her iki sistemin de farklı ihtiyaçlara göre geliştirildiğini belirtiyor. Türkiye’nin Çelik Kubbe yapısı, daha geniş çaplı ve farklı tehditlere karşı entegre çözümler sunarken, İsrail’in Demir Kubbe sistemi daha çok belirli türdeki roket saldırılarını anında durdurmaya yönelik.
Uzmanlar, “Her iki sistemin de güçlü ve zayıf yönleri var. İsrail’in sistemi savaş ortamında test edildiği için başarı oranı biliniyor. Türkiye’nin sistemi ise yeni geliştirildiği için pratikte ne kadar etkili olacağı henüz görülmedi” açıklamasını yapıyor.
Reaksiyon Süresi ve Menzil Farkı Dikkat Çekiyor
Reaksiyon süresi ve menzil, hava savunma sistemlerinde en kritik iki faktör arasında yer alıyor. Bu anlamda, Demir Kubbe daha kısa sürede harekete geçebilmesiyle öne çıkarken, Çelik Kubbe daha geniş bir menzil sunmasıyla fark yaratıyor.
Çelik Kubbe’nin en büyük avantajı, birden fazla katmanla hem alçak hem de yüksek irtifalı tehditlere karşı aynı anda müdahale edebilmesi. Bu yapı, farklı saldırı türlerine karşı esneklik sağlarken, savaş ortamında test edilmediği için hâlâ net bir başarı oranına sahip değil.
Her iki ülkenin de hava savunma sistemleri, kendi jeopolitik risklerine ve güvenlik stratejilerine göre şekillenmiş durumda. İsrail’in Demir Kubbesi saha tecrübesiyle öne çıkarken, Türkiye’nin Çelik Kubbesi yeni nesil teknolojilerle entegre olmuş güçlü bir potansiyeli temsil ediyor. Önümüzdeki süreçte bu sistemlerin performansı, olası çatışmalarda daha net ortaya çıkacak.
