
2017 yılından bu yana Rusya’nın envanterinde bulunan Nebo-M radar sistemi, birden fazla dalga bandında çalışabilme ve çeşitli radar verilerini entegre edebilme kabiliyetiyle dikkat çekiyor. 1.000 kilometreye kadar mesafedeki hedefleri tespit edebilen bu sistem, gizli modda çalışarak tespit edilmesini ve vurulmasını zorlaştırıyor. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Rusya’nın sadece 10 aktif Nebo-M radarına sahip olduğunu ve bu sistemin imha edilmesinin Rus hava savunma kapasitesine ciddi bir darbe vuracağını ifade etti.
Stratejik Etkileri ve Geleceğe Yönelik Planlar
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, “Nebo-M radarının yok edilmesi, Storm Shadow ve SCALP-EG seyir füzelerinin etkili kullanımı için uygun bir ‘hava koridoru’ oluşturacak” denildi. Bu ifade, Ukrayna’nın hava operasyonları için daha elverişli bir ortam yaratmayı hedeflediğini gösteriyor. Ayrıca, “Savunma kuvvetlerinin düşman hedeflerine yönelik muharebe operasyonları devam ediyor” ifadesiyle, Ukrayna’nın askeri operasyonlarını sürdüreceği mesajı verildi.
ATACMS Füzelerinin Rolü ve Etkisi
ABD Dışişleri Bakanlığı, azami 300 kilometre menzilli ATACMS füzelerinin Ukrayna’ya gizlice gönderildiğini daha önce doğrulamıştı. Bu gelişmiş füzeler, Ukrayna’nın stratejik hedeflere ulaşma kapasitesini önemli ölçüde artırıyor. Mayıs ayında da Ukrayna, cephe hattının 78 kilometre gerisindeki bir Rus askeri bölgesini ATACMS füzeleri ile vurmuştu. Son saldırı, bu füzelerin Ukrayna ordusu tarafından etkin bir şekilde kullanılabildiğini gösteriyor.
Uluslararası Tepkiler ve Bölgesel Güvenlik
Bu saldırı, uluslararası arenada da geniş yankı uyandırdı. Uzmanlar, Ukrayna’nın bu hamlesinin Rusya ile olan çatışmada dengeleri değiştirebileceğini ve bölgedeki güvenlik dinamiklerini etkileyebileceğini belirtiyor. Rusya’nın bu saldırıya nasıl bir karşılık vereceği merak konusu olurken, bazı analistler Rusya’nın hava savunma sistemlerini güçlendirme yoluna gidebileceğini öngörüyor.
Gelecekteki Senaryolar ve Olası Gelişmeler
Ukrayna’nın stratejik hedeflere yönelik bu tür operasyonlarının devam etmesi halinde, bölgede tansiyonun daha da yükselebileceği düşünülüyor. İki ülke arasındaki çatışmanın uluslararası boyuta taşınma riski de bulunuyor. Bu nedenle, uluslararası toplumun olası bir krizi önlemek için diplomatik çabalarını artırması bekleniyor.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com