Türkiye, 6. nesil savaş uçağı teknolojilerini ayrı bir proje olarak değil, KAAN platformuna entegre ederek geliştirecek. TUSAŞ’ın stratejik yaklaşımı dikkat çekiyor.
Türkiye, yerli ve milli savaş uçağı KAAN projesiyle yetinmeyip, 6. nesil savaş uçağı teknolojilerini aynı platformda geliştirme kararı aldı. TUSAŞ’ın açıklamaları, bu stratejik planın detaylarını ortaya koyuyor.
Türkiye’nin KAAN ve 6. Nesil Planı
Türk savunma sanayisinin amiral gemisi TUSAŞ, yerli savaş uçağı KAAN üzerinde çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Ancak son açıklamalar, Türkiye’nin bu projeyi sadece 5. nesil bir uçak olarak bırakmayacağını gösterdi. TUSAŞ yetkilileri, 6. nesil savaş uçağı özelliklerini ayrı bir uçakta değil, KAAN platformuna entegre ederek geliştirmeyi planladıklarını duyurdu.
TUSAŞ Yetkilisinden Çarpıcı Açıklama
TUSAŞ’tan Özgür Demiroğlu yaptığı açıklamada, kamuoyunun beklediğinin aksine 6. nesil projesinin KAAN’dan sonra başlamayacağını belirtti.
“6’ncı nesil özelliklerini mümkün olan en hızlı şekilde elimizdeki platformlara entegre edip KAAN’a uygulamayı planladık,” dedi.
Bu yaklaşım, Türkiye’nin teknolojik kazanımlarını bölmeden, tek bir platformda biriktirerek maliyet ve zaman avantajı sağlamayı hedefliyor.
KAAN 2032’de Yerli Motorla Hizmete Girecek
Projede dikkat çeken bir diğer detay ise KAAN’ın 2032 yılına kadar tamamen yerli motorla uçacak şekilde hazır hale getirileceği bilgisi oldu. İlk etapta geçici olarak F-110 motoru kullanılacak. Ancak yerli motor geliştirilince KAAN, tam anlamıyla özgün bir 5. nesil savaş uçağı olacak.
Demiroğlu’nun ifadesiyle:
“O zamana kadar biz 6’ncı neslin birçok özelliğini kazanmış olacağız.”
5. Nesil mi 5.5 Nesil mi?
KAAN’ın mevcut tasarımında, düşük görünürlük, süpersonik hızda manevra kabiliyeti, gelişmiş avionik sistemler ve sensör füzyonu gibi 5. nesil uçakların temel özellikleri bulunuyor. Yerli motorla birlikte bu özelliklerin daha ileri bir seviyeye taşınarak “5,5 nesil” seviyesine yaklaşması hedefleniyor.
6. Nesil Savaş Uçağı Özellikleri Neler?
Havacılık dünyasında 6. nesil savaş uçaklarının ortak tanımı henüz tam olarak netleşmiş değil. Ancak genel olarak şu özellikler öne çıkıyor:
-
Yapay zekâ destekli pilot yardımcı sistemleri
-
İnsansız/otonom görev kabiliyeti
-
İnsan-makine iş birliği (loyal wingman konsepti)
-
Elektromanyetik silah sistemleri
-
Gelişmiş sensör ağları ve veri füzyonu
-
Ağ merkezli harp yetenekleri
Türkiye, bu teknolojileri doğrudan KAAN üzerinde geliştirip olgunlaştırarak kritik bir aşama kaydetmeyi amaçlıyor.
Ayrı Bir Uçak Değil, Entegre Bir Yaklaşım
TUSAŞ’ın yaklaşımı, uluslararası savunma endüstrisinde de dikkat çeken bir stratejik karar olarak yorumlanıyor. Ayrı ve maliyetli bir 6. nesil uçak programı yerine, KAAN’ı bir teknoloji platformu olarak kullanarak yeni sistemleri doğrudan entegre etmek hem maliyet avantajı hem de hız sağlıyor.
Türkiye’nin Savunma Sanayinde Yol Haritası
Bu strateji, Türkiye’nin savunma sanayindeki uzun vadeli hedeflerinin bir yansıması. Yerli ve milli çözümler geliştirmek, ithalata bağımlılığı azaltmak ve küresel pazarda rekabet edebilir bir platform sunmak amaçlanıyor. KAAN projesi, bu vizyonun somut bir örneği olarak öne çıkıyor.
KAAN’ın İlk Uçuşu Başarıyla Gerçekleşti
KAAN’ın ilk prototipi 2024’te başarıyla uçuşunu tamamladı ve halen test süreçleri devam ediyor. Testler sırasında platformun manevra kabiliyeti, radar görünürlüğü, avionik sistemleri ve silah entegrasyonları gibi kritik konular değerlendiriliyor.
Türkiye’nin Hedefi: Teknolojiyi İhraç Eden Ülke Olmak
Uzmanlar, Türkiye’nin KAAN ve entegre 6. nesil planıyla yalnızca kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, müttefik ülkelere de bu platformu ihraç edebilecek kapasiteyi hedeflediğini belirtiyor. Böylece Türkiye, küresel savunma sanayinde stratejik bir oyuncu olmayı amaçlıyor.
