Ankara, NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı (ACT) öncülüğünde düzenlenen Çoklu Alan Operasyonları (MDO) Konferansı’na ev sahipliği yaptı.

Konferansın açılış konuşmasını, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün gerçekleştirdi. Prof. Dr. Görgün, Türkiye’nin NATO ile stratejik iş birliğine ve teknoloji odaklı kabiliyet geliştirme vizyonuna dair önemli mesajlar verdi.
“Kolektif Güvenlik İçin Yeni Yollar İnşa Ediyoruz”
Prof. Dr. Görgün, konuşmasında hızla değişen teknolojik gelişmelerin ve artan küresel tehditlerin etkisiyle NATO’nun dönüşüm sürecinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, bu konferansın vizyon paylaşımı ve stratejik uyum için önemli bir fırsat sunduğunu belirtti. ACT’ye katkıları için teşekkür eden Görgün, bu yıl Türkiye’nin NATO’nun Innovation Continuum 2025 sürecine aktif katılım sağladığını ve SHINE etkinliğine tüm katılımcıları davet ettiğini ifade etti.
NATO Temaslarında Yoğun Diplomasi Trafiği
Türkiye’nin NATO ile yürüttüğü yüksek seviyeli temaslara da değinen Görgün, NATO Genel Sekreteri Sayın Mark Rutte’nin 2024 Kasım ayında Türkiye’yi ziyaret ettiğini ve Ocak 2025’te Brüksel’de gerçekleştirilen görüşmelerin verimli geçtiğini aktardı. Bu temaslarda savunma sanayiinin NATO operasyonlarına katkısı ve geleceğe yönelik iş birliği projeleri ele alındı.
“Üstünlük, Kusursuz Entegrasyondan Geçer”
Çoklu Alan Operasyonları’nın (MDO) artık tüm harekât alanlarının — kara, hava, deniz, uzay, siber ve su altı — eşgüdümünü gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Görgün, Türkiye’nin yalnızca stratejik uyum değil, teknolojik yeniliklerle de NATO’nun sadık bir müttefiki olduğunu vurguladı.
Türk Savunma Sanayii’nden NATO’ya Stratejik Katkı
Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) 1100’den fazla aktif tedarik ve Ar-Ge programı yürüttüğünü açıklayan Görgün, Türkiye’nin dünyanın en büyük savunma sanayii program yönetim otoritesine sahip olduğunu belirtti. Üretilen sistemlerin yaklaşık %75’inin NATO kuvvetleri tarafından kullanıldığını ifade etti.
Gelişmiş İnsansız Sistemlerde Küresel Liderlik
Konuşmasında Bayraktar TB2, AKINCI, ANKA, AKSUNGUR gibi insansız hava araçları (İHA) ile KIZILELMA ve ANKA-3 projelerini öne çıkaran Görgün, TB3’lerin deniz platformundan eşzamanlı kalkış ve koordineli salvo atışı gerçekleştirdiği başarıyı örnek göstererek Türkiye’nin bu alandaki yetkinliğini ortaya koydu.
Elektronik Harp ve C4ISR Sistemleri ile MDO’ya Tam Entegrasyon
Elektronik harp kabiliyetleri, radar karıştırma sistemleri ve yazılım tanımlı iletişim çözümleriyle Türk savunma sanayiinin NATO harekâtlarına sağladığı desteği vurgulayan Görgün, özellikle C4ISR alanında yapılan yatırımlarla birlikte çoklu alanlarda komuta kontrol üstünlüğü sağlandığını söyledi.
Kara, Deniz ve Hava Platformlarında Entegre Çözümler
ALTAY ana muharebe tankı, taktik tekerlekli araçlar, HÜRKUŞ, HÜRJET, KAAN savaş uçağı ve deniz platformları gibi birçok sistemin modern savaşın ihtiyaçlarına göre tasarlandığını belirten Görgün, bu platformların ağ merkezli operasyonlarda görev yapacak şekilde geliştirildiğini aktardı.
Otonomi, Sürü Teknolojileri ve Uydu Yetkinlikleri
Türk savunma sanayiinin insansız kara araçları (UGV), deniz araçları (USV) ve sürü teknolojilerinde büyük ilerlemeler kaydettiğini belirten Görgün, uzay alanında GÖKTÜRK serisi gibi uydu sistemlerinin hem ulusal hem de NATO operasyonlarına katkı sağladığını vurguladı.
“Yaptırımlar, İttifak Ruhuyla Bağdaşmaz”
Konuşmasının sonunda NATO üyeleri arasında güvenin ve birlikte çalışabilirliğin altını çizen Görgün, müttefikler arasında kısıtlayıcı önlemlerin ittifak ruhuyla bağdaşmadığını ifade ederek, Türkiye’nin yalnızca siyasi değil teknolojik alanda da NATO’nun yanında olduğunu dile getirdi.
7 Milyar Dolarlık İhracatın Yarısından Fazlası NATO Müttefiklerine
2024 yılında savunma ve havacılık ihracatının 7 milyar doları aştığını açıklayan Görgün, bu ihracatın %55,4’ünün NATO ülkeleri ve Ukrayna’ya yapıldığını belirtti. Türkiye’nin stratejik ve güvenilir bir ortak olarak öne çıktığını söyledi.
“Savaşın Geleceğini Konuşmakla Yetinmeyelim, Birlikte Şekillendirelim”
Prof. Dr. Görgün, savunma sanayii vizyonunun temel ilkelerini Dijital Dönüşüm, Yapay Zekâ, Uyarlanabilirlik, Artımlı Gelişim ve Çözüm Odaklı Mühendislik olarak tanımladı. Tüm tasarım süreçlerinin sürdürülebilirlik ilkeleriyle yeniden yapılandırıldığını vurgulayarak, 3.500 şirketten oluşan genç ve dinamik ekosistemle NATO’ya hizmete hazır olduklarını ifade etti.
📍Ankara – NATO MDO Conference 2025
Küresel güvenlik ortamının hızla değiştiği bir dönemde, çok boyutlu harekât anlayışı artık geleceğin değil, bugünün gerçekliği haline gelmiştir.
Ankara’da ev sahipliği yaptığımız Multi Domain Operations (MDO) Conference 2025 kapsamında,… pic.twitter.com/DZfxStMl1J
— SSB (@SavunmaSanayii) May 21, 2025