Suudi Arabistan, savunma sektöründe yerelleşme hedeflerini hızlandırırken, Türkiye bu dönüşümde kritik bir rol üstlenmeye hazırlanıyor.

Riyad, Vizyon 2030 kapsamında savunma sanayisini güçlendirme ve ithalata bağımlılığı azaltma yolunda ilerlerken, Türk savunma sanayisi devleri Baykar, ASFAT ve ASELSAN ile iş birliğini derinleştiriyor.
Suudi Arabistan ve Türkiye arasındaki 6 milyar dolarlık savunma anlaşması, iki ülke arasındaki askeri iş birliğini yeni bir seviyeye taşıyacak. Bu anlaşmanın; İHA’lar, savaş gemileri, Altay tankları ve KAAN savaş uçağı gibi kritik savunma projelerini kapsaması bekleniyor.
Suudi Arabistan’ın Askeri Harcamaları (2000-2021)
Milyar USD cinsinden ve GSYİH yüzdesi (%) olarak
Yıl | Askeri Harcama (Milyar USD) | GSYİH İçindeki Payı (%) |
---|---|---|
2000 | 30 | 10 |
2005 | 40 | 7 |
2010 | 50 | 8 |
2015 | 80 | 13 |
2016 | 90 | 12 |
2017 | 70 | 10 |
2018 | 75 | 9 |
2019 | 65 | 8 |
2020 | 60 | 8 |
2021 | 55 | 7 |
2015 yılı civarında “Yemen’e Askeri Müdahale” etiketiyle harcamalarda büyük bir artış gözlemlenmektedir.
Askeri İş Birliği Güçleniyor
Son yıllarda Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki savunma ilişkileri hızla gelişti. Savunma Bakanı Halid bin Selman El Suud’un Türkiye ziyareti, özellikle insansız hava araçları ve askeri iş birliklerini kapsayan görüşmelere sahne oldu. Bunun ardından, Suudi Arabistan Genelkurmay Başkanı Korgeneral Fayyadh Al-Ruwaili’nin Ankara temasları, stratejik ortaklığı daha da ileriye taşıdı.
İki ülke arasındaki temaslar sadece diplomatik değil, aynı zamanda derinleşen bir savunma sanayi iş birliğinin de sinyallerini veriyor. Özellikle Batılı tedarikçilere olan bağımlılığı azaltmak isteyen Riyad, Türkiye’nin teknoloji transferi ve ortak üretim modeline sıcak bakıyor.
Suudi Arabistan’a Silah İhracatı (2015-2022)
Türlerine göre milyon USD cinsinden
Türkiye, Riyad’ın Savunma Hedeflerine Nasıl Katkı Sağlıyor?
Suudi Arabistan, Vizyon 2030 çerçevesinde savunma sanayisinde %50 yerlilik oranına ulaşmayı hedefliyor. 2020’de %8 olan yerlilik oranı, 2024 sonunda %19,35’e çıktı. Ancak Krallık, bu oranı daha da artırmak için teknoloji transferi ve ortak üretim konusunda Türkiye ile daha yakın iş birliği yapmayı planlıyor.
Türk savunma sanayisi, Batılı rakiplerinden farklı olarak sadece nihai ürün satmıyor, aynı zamanda yerel üretimi destekleyerek Suudi Arabistan’ın uzun vadeli hedeflerine katkı sağlıyor. Bu model, savunma sanayisini güçlendirirken, Suudi Arabistan’ın stratejik bağımsızlığını da artırıyor.
Jeopolitik Dengeler Değişiyor!
Bu iş birliği, yalnızca savunma sanayisinde değil, bölgesel dengelerde de büyük bir değişimi beraberinde getirebilir. Onlarca yıldır Batılı ülkelerden silah alımına bağımlı olan Suudi Arabistan, Türkiye ile ortak üretim yaparak, küresel savunma tedarik zincirinde yeni bir aktör olmayı hedefliyor.
Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki bu 6 milyar dolarlık anlaşma, sadece iki ülkenin savunma ilişkilerini güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda bölgesel güvenlik dinamiklerinde de yeni bir dönemin kapılarını aralayacak.