Türkiye'nin yerli ve milli savunma teknolojilerinde attığı stratejik adımlar, SİPER Uzun Menzilli Hava ve Füze Savunma Sistemi ile yüksek irtifaya taşındı. SİPER 1 ve SİPER 2'nin devreye alınmasıyla sadece Türkiye'nin değil bölgesel müttefiklerin de hava savunma güvenliği daha geniş bir kapsama alanına taşınıyor.
Sistemin stratejik önemini değerlendiren Times Of Defence Yazarı Öğr. Gör. Ömer Memoğlu, kritik mesajlar verdi.
“SİPER , sadece bir silah sistemi değil; bir hava hâkimiyet doktrini Gök Vatan’ın en önemli bileşenleri/unsurlarıdır. Bu sistem, düşmanı sınır ötesinde karşılayan stratejik bir kalkan olarak Gök Vatan’ın müdafaa kapasitesini yüksek itifaya taşımaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Çok boyutlu taarruzlara karşı çok boyutlu yanıt verebiliriz
Yeni nesil radar füzyonu, çoklu hedef angajmanı ve ardışık ateşleme kabiliyetlerinin sahada büyük avantaj sağlayacağını belirten Memoğlu şu ifadeyi kullandı:
“Muharebe sahasında geleneksel savunma artık yeterli değildir. SİPER, dağıtık mimarisi ve yapay zekâ destekli analizleriyle çok boyutlu taarruzlara karşı çok boyutlu cevap verebilecek kapasitededir. 21. yüzyılın ikinci çeyreğinde vatan sınırlarını yalnızca topraktan ibaret görenler büyük yanılgı içerisindedir. Gök Vatan’da çok boyutlu/çok katmanlı bir mimari olan bütünleşik hava savunma sistemler bütünümüzün en önemli halkalarından birisi de SİPER ürün 1 ve SİPER ürün 2 uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemleridir. Sistemler entegre bir şekilde görev icra ederek Türkiye’nin Gök Vatan’ın da bir kalkan oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Modüler yapı, hızlı konuşlanma ve esnek görev kabiliyeti
SİPER’in taşıma, konuşlanma ve entegrasyon kabiliyetlerine de dikkat çeken Memoğlu, sistemin harekât esnekliğini şu sözlerle değerlendirdi:
“Kara, deniz, hava ve demiryolu taşımacılığına uygun modüler yapısıyla SİPER, yalnızca sabit bir savunma sistemi değil, stratejik manevra kabiliyeti yüksek bir unsurdur. Bu esneklik, modüler yapı ve konuşlanma kapasitesi, sistemin esnek görev yapabilmesine imkân sağlamaktadır.” dedi.
Komuta-kontrol entegrasyonu
Sistem üzerindeki Link-16 ve JREAP tabanlı komuta-kontrol entegrasyonunun bölgesel caydırıcılığa katkı sunduğunu da belirten Memoğlu, savunma diplomasisi açısından şu çerçeveyi çizdi:
“SİPER, yalnızca Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değil, aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel barış doktrininin teknolojik ifadesi olarak da değerlendirilmelidir. Türk Hava, Deniz ve Kara Kuvvetlerinin Komuta Kontrol Unsurlarının koordinasyon içerisinde görev icra edebilmesi bütünleşik ve çok katmanlı hava savunma sistemimiz Çelik Kubbe çerçevesinde bölgesel güvenliğin tesisinde kritik önem arz etmektedir. Bu durum da dosta güven, düşmana korku salmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
