,, ---
KIZILELMA, Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı olarak savunma sanayiinde devrim niteliğinde bir proje olarak öne çıkıyor. Baykar tarafından geliştirilen bu insansız hava aracı (İHA), yüksek irtifada görev yapabilen ve yerli teknolojilerle donatılmış bir platform olarak tanımlanıyor. KIZILELMA, Türkiye’nin gelecekteki askeri hava operasyonlarında önemli bir rol oynaması planlanan gelişmiş bir hava aracı. Türkiye’nin 2023’te uçuşunu gerçekleştirdiği KIZILELMA, hava muharebe konseptine getirdiği yenilikler ve gelişmiş manevra kabiliyeti ile dikkat çekiyor.
Selçuk Bayraktar’ın ifadesiyle, KIZILELMA projesine ulaşmak 20 yıl süren bir hedef oldu. Bayraktar, küçük girişimlerden başlayarak bugünkü dev projeye ulaştıklarını belirtti. Özellikle Bayraktar Mini ve TB2 gibi insansız hava araçlarının, KIZILELMA ve diğer gelişmiş platformların geliştirilmesine büyük katkı sağladığını vurgulayan Bayraktar, bu projelerin Türkiye’nin savunma sanayindeki başarısında kritik rol oynadığını dile getirdi.
Selçuk Bayraktar, KIZILELMA’ya varmanın 20 yıl süren bir çaba olduğunu belirtti. İlk olarak Bayraktar Mini ile başlayan Baykar’ın İHA yolculuğu, Bayraktar TB2 ve AKINCI ile devam etti. Bayraktar TB2, dünya genelinde 34 ülkeye ihraç edilmiş ve muharebe sahasında önemli başarılara imza atmış bir hava aracı olarak biliniyor. Bayraktar TB2’nin başarısı, AKINCI ve KIZILELMA gibi daha büyük ve karmaşık platformların geliştirilmesine zemin hazırladı.
Bayraktar’ın açıklamalarına göre, KIZILELMA, Türkiye’nin en gelişmiş insansız hava platformu olacak. Atmosferde kullanılacak bu gelişmiş platform, kara, deniz ve hava alanlarında üstünlük sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca Bayraktar, KIZILELMA’nın, uzay teknolojileri ile entegre edilmesi gerektiğini vurguladı. Uzayda varlık göstermenin, karada ve denizde hâkimiyet kurmanın önemli bir unsuru olduğunu belirten Bayraktar, bu doğrultuda çalışmaların devam ettiğini açıkladı.
KIZILELMA’nın en dikkat çeken özelliklerinden biri de yerli motor hedefi. Selçuk Bayraktar, şu anda KIZILELMA için Ukrayna’dan motor temin ettiklerini ancak yerli motor çalışmalarının hızla devam ettiğini söyledi. Türkiye’nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığı azaltma hedefi doğrultusunda, jet motorları dahil olmak üzere çeşitli motor tipleri üzerinde çalışıldığını belirten Bayraktar, 2025 yılına kadar 10’dan fazla KIZILELMA üretmeyi planladıklarını ifade etti.
Baykar, KIZILELMA’nın motorunu kendi geliştirme projeleri kapsamında üretmeyi amaçlıyor. Şu an için Ukrayna’dan temin edilen motorlar kullanılıyor olsa da, TUSAŞ (TAİ) tarafından geliştirilen motorlar da KIZILELMA’ya entegre edilecek. Bayraktar, daha güçlü motorlar için çalışmaların sürdüğünü ve bu projelerin önümüzdeki 5-6 yıl içinde sonuçlanacağını belirtti.
2025 yılına kadar 10’dan fazla KIZILELMA üretmeyi hedeflediklerini belirten Selçuk Bayraktar, bu hedefin gerçekleşmesi durumunda Türkiye’nin savunma sanayiinde bir adım daha ileriye gideceğini vurguladı. Yerli üretim motorların da kullanılmasıyla birlikte KIZILELMA, Türkiye’nin savunma teknolojilerinde dışa bağımlılığını azaltmada önemli bir rol oynayacak.
KIZILELMA, yalnızca Türkiye için değil, aynı zamanda uluslararası arenada da dikkat çekici bir hava aracı olacak. Bayraktar, TB2 ve AKINCI gibi insansız hava araçlarının uluslararası başarılarının, KIZILELMA’nın gelecekteki ihracat başarısı için de önemli bir örnek teşkil ettiğini ifade etti. TB2’nin, dünya genelinde 34 ülkeye ihraç edilmesinin Türkiye’ye büyük ekonomik kazançlar sağladığını ve aynı zamanda savunma sanayinin uluslararası itibarını artırdığını belirtti.
Selçuk Bayraktar’ın açıklamalarına göre, Türkiye’nin savunma sanayisinde gerçekleştirdiği devrim, sadece insansız hava araçları ile sınırlı kalmıyor. Roketsan, Aselsan, TÜBİTAK gibi kuruluşlar, mühimmat, yazılım ve diğer savunma sistemleriyle bu devrime katkı sağlıyor. Bayraktar TB2, AKINCI ve KIZILELMA gibi platformların başarısının arkasında bu kuruluşların da emeği büyük.
Bayraktar, Türkiye’nin savunma sanayindeki bu başarısının bir diğer önemli unsurunun yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi olduğunu vurguladı. Örneğin, daha önce Kanada’dan ithal edilen kameraların yerini, Aselsan’ın ürettiği ve ithal kameralardan iki kat daha iyi olan yerli kameraların aldığını belirtti. Yerli üretim bu ekipmanlar, savunma sanayiinin bağımsızlığını artırarak dışa bağımlılığı azaltmada büyük rol oynuyor.
Selçuk Bayraktar, KIZILELMA’nın sadece kara ve denizlerde değil, aynı zamanda uzayda da varlık göstermeyi hedeflediğini belirtti. Türkiye’nin uzay teknolojileri alanında yaptığı yatırımların, savunma sanayiindeki başarısını daha da pekiştireceğini ifade eden Bayraktar, uzayda varlık göstermenin artık modern savaşlarda ve savunma stratejilerinde kritik bir unsur olduğunu dile getirdi.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com