,, ---
Pençe-Kilit Operasyonu, Irak’ın kuzeyinde sürerken, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bölücü örgüt PKK’ya ait bir sığınakta Alman-Fransız ortak yapımı MILAN tipi tanksavar füzesi bulundu. Bu operasyonun detayları ve sonuçları, Türkiye’nin savunma stratejileri ve uluslararası ilişkileri açısından dikkat çekici noktalar içeriyor.
Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından PKK’ya karşı başlatılan kapsamlı bir askeri harekât olarak devam ediyor. Bu operasyonun amacı, terör örgütü PKK’nın bölgedeki varlığını sona erdirmek ve sınır güvenliğini sağlamak. Türk askerleri, arama-tarama faaliyetleri sırasında Miska köyü yakınlarında bir PKK sığınağı tespit etti. Bu sığınakta, çok sayıda silah ve mühimmatın yanı sıra, Alman-Fransız ortak üretimi olan MILAN tipi tanksavar güdümlü füze ele geçirildi.
MILAN (Missile d’Infanterie Léger Antichar), Alman ve Fransız savunma sanayii tarafından ortaklaşa geliştirilen bir tanksavar füzesidir. Bu füze, zırhlı araçlara karşı etkili olup, özellikle piyade birlikleri tarafından kullanılıyor. MILAN, taşınabilir yapısı ve yüksek isabet oranı sayesinde, askeri operasyonlarda önemli bir rol oynuyor. PKK’nın bu tür bir füzeye sahip olması, örgütün elindeki silahların çeşitliliğini ve ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Daha önce bu tür füzelerin, DAEŞ ile mücadele adı altında Suriye’de PKK/YPG’ye sevk edildiği biliniyor. Özellikle ABD ve koalisyon güçlerinin, terör örgütü DAEŞ’e karşı mücadelede PKK/YPG’yi desteklediği dönemlerde, bu silahların transferi gerçekleşmişti. Şimdi ise bu silahların Irak’a kadar uzandığı görülüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, Şırnak’ta da daha önce MILAN tipi tanksavar füzesi ele geçirmişti. Bu durum, PKK’nın geniş bir silah ağına sahip olduğunu ve bu silahları çeşitli operasyonlarda kullandığını gösteriyor.
Son dönemde PKK, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik tanksavar füze saldırılarını artırmış durumda. Bu tür saldırılar, TSK’nın bölgedeki operasyonlarını zora sokmaya yönelik bir strateji olarak değerlendiriliyor. Ancak Türk askerlerinin bu tür tehditlere karşı aldığı önlemler ve operasyonel başarıları, PKK’nın bu çabalarını boşa çıkarıyor.
Öte yandan Almanya, Türkiye’ye yönelik ambargolarını sürdürüyor. Özellikle savunma sanayii alanında Türkiye’ye çeşitli ambargolar uygulayan Almanya, ALTAY Ana Muharebe Tankı‘nın Güç Paketi gibi kritik ürünlerin Türkiye’ye satışını engelliyor. Son olarak, enerji alanında da Türkiye’ye zorluklar çıkaran Almanya, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde kullanılacak türbinlerin gümrükten geçişine izin vermedi. Bu tür adımlar, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da gergin hale getiriyor.
Türkiye’nin İngiltere’den tedarik etmek istediği Eurofighter Typhoon savaş uçakları konusunda da Almanya engel teşkil ediyor. İngiltere, İtalya ve İspanya’nın izin verdiği bu satışa, konsorsiyum ortağı olan Almanya karşı çıkıyor. Bu durum, Türkiye’nin savunma stratejilerini olumsuz etkiliyor ve alternatif çözümler arayışını gündeme getiriyor.
Pençe-Kilit Operasyonu kapsamında ele geçirilen MILAN tipi tanksavar füzesinin PKK’nın elinde bulunması, örgütün elindeki silahların çeşitliliğini ve gücünü bir kez daha ortaya koyuyor. Bu tür silahların PKK’nın eline geçmesinde uluslararası silah trafiğinin ve bazı ülkelerin terörle mücadele adı altında yaptığı silah transferlerinin rolü büyük. Türkiye’nin bu tür tehditlere karşı yürüttüğü operasyonlar, bölge güvenliği açısından hayati öneme sahip. Almanya’nın Türkiye’ye uyguladığı ambargolar ve engellemeler ise iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gerginleşmesine neden oluyor.
PKK’nın elindeki silahların çeşitliliği ve gücü, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgedeki operasyonlarının önemini ve zorluklarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu operasyonlar, bölge güvenliğini sağlama ve terörle mücadele açısından kritik öneme sahip. Almanya’nın Türkiye’ye uyguladığı ambargolar ise, savunma sanayii ve enerji alanında Türkiye’nin alternatif çözümler aramasına yol açıyor.