,, ---
Bahreynli üst düzey bir yetkilinin Orta Doğu’ya istikrar ve refah getirme konusunda “eşit çıkara sahip” uluslardan oluşan daha geniş bir “çok taraflı çerçeveye” doğru atılan bir adım olduğunu söylediği bu adımla İngiltere resmen ABD ve Bahreyn ile birlikte bir güvenlik çerçevesinin üçüncü üyesi oldu.
Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Rashid Al Zayani Cuma günü Manama Diyaloğu’nda dinleyicilere yaptığı açıklamada Kapsamlı Güvenlik Entegrasyonu ve Refah Anlaşması’na atıfta bulunarak “Bu bağlamda İngiltere’nin bu hafta sonu Bahreyn Krallığı ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından C-SIPA’nın üçüncü üyesi olması için resmen davet edildiğini göreceğiz” dedi.
İngiltere parlamentosunun Orta Doğu, Kuzey Afrika, Afganistan ve Pakistan’dan sorumlu müsteşarı Hamish Falconer ise Cumartesi günü yaptığı açıklamada “Bölgeye barış ve istikrar getirmenin yollarını ancak birlikte bulabiliriz.
Falconer, anlaşmanın “bölgedeki ve ötesindeki diğerlerini de bu tür hedefler doğrultusunda birlikte çalışmaya devam etmeye teşvik edeceğini” umduğunu söyledi.
C-SIPA ilk olarak Eylül 2023’te Washington’da ABD ve Bahreyn arasında bir işbirliği çerçevesi olarak imzalandı. Dışişleri Bakanlığı’nın bilgi notuna göre, anlaşma ayrıntılar konusunda nispeten kısaydı, ancak savunma konusunda düzenli toplantılar ve istişareler; daha derin askeri, ekonomik ve teknolojik bağlar ve dış saldırganlığı caydırmaya vurgu yapılmasını zorunlu kılıyordu. Hükümetler, anlaşmanın Abraham Anlaşmaları gibi diğer güvenlik işbirliği anlaşmalarının “hedeflerini desteklediğini ancak bunlardan farklı olduğunu” söyledi.
Bahreynli strateji uzmanı ve siyasi araştırmacı Abdullah Al Junaid Breaking Defense’e yaptığı açıklamada anlaşmanın İngiltere’nin Bahreyn’de halihazırda yaptığı önemli güvenlik yatırımlarının üzerine inşa edildiğini söyledi. Cüneyt, İngiltere’nin 2016’dan bu yana Bahreyn’de daimi bir donanma varlığına sahip olduğunu ve Bahreyn’in, İngiltere’nin 46 üyesinden biri olduğu Körfez İşbirliği Konseyi Birleşik Deniz Kuvvetleri’nin karargâhı olarak hizmet verdiğini belirtti.
Al Junaid, “Anlaşma kesinlikle yeni bir güvenlik çerçevesini temsil edecek ve daha geniş ve hatta bölgesel bir modelin geliştirilmesine yardımcı olabilir” dedi. (GDH Defence)