,, ---
ABD’nin Güney Kıbrıs’a karşı uyguladığı silah ambargosu sürecinde, Fransa destek veren nadir ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Bu desteği sayesinde Fransa, Kıbrıs Ulusal Muhafızları üzerindeki etkisini sürdürmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda, Fransa geniş kapsamlı bir savunma diplomasisi stratejisiyle savunma ihalelerinde pay alarak, kendi askeri sanayisini desteklemeye yönelik adımlar atıyor.
Fransa’nın Güney Kıbrıs’a silahlı helikopter tedarik ettiği bilinirken, Rum Yönetimi’nin envanterinde bulunan Rus yapımı T80-U tanklarının modernizasyonunda Almanya ile rekabet içinde olduğu gözlemleniyor. Bu rekabet bağlamında, Fransa daha kapsamlı bir savunma anlaşması sunarak Güney Kıbrıs’a ek askeri sistemler teklif ederek bölgedeki avantajını artırmayı hedefliyor.
Fransa, yaklaşık 40 yıl önce Güney Kıbrıs’a tedarik ettiği ve eğitim amaçlı kullanılan eski Mistral hava savunma füzelerini geri alma talebinde bulunuyor. Fransa’nın bu sistemleri Ukrayna ordusuna yönlendirmeyi planladığı belirtiliyor. Güney Kıbrıs’ın elinde bulunan yaklaşık 150-170 adet Mistral sisteminin artık operasyonel ömrünü tamamladığı ifade ediliyor. Bu doğrultuda, Fransa Güney Kıbrıs’a yeni Mistral sistemlerinde veya diğer Fransız yapımı silah sistemlerinde indirimler gibi finansal avantajlar sunmayı düşünüyor.
Fransa, aynı zamanda Güney Kıbrıs’a Leclerc ana muharebe tanklarının tedarik edilmesi konusunda da öneride bulunurken, bu süreçte Almanya’nın askeri endüstrisiyle 250 milyon Euro değerinde potansiyel bir sözleşme için rekabet ediyor. Fransız yetkililer, ABD ambargosu döneminde Güney Kıbrıs’a modern silahlar sağlayarak, bu ihalelerdeki pozisyonlarını güçlendirmiş olduklarını düşünüyorlar.
Fransa’nın Güney Kıbrıs’a silah tedariği, uzun yıllara dayanan bir geçmişe sahip. Fransız yapımı silah sistemleri, Kıbrıs Rum Ulusal Muhafızları’nın cephaneliğinde önemli bir yer tutuyor. Son on yılda, Güney Kıbrıs Fransız askeri ekipmanlarına yaklaşık 310 milyon Euro yatırım yapmış durumda. Bu süreçte, Rum yönetimi Mistral ve Exocet hava savunma sistemlerini modernize ederken, Fransız anti-tank füzeleri ve zırhlı araçlarını da envanterine dahil etti.
Fransa’nın bu stratejik adımları, bölgedeki askeri dengeyi değiştirme potansiyeline sahip olup, Kıbrıs adasındaki mevcut barış ortamını tehdit edebilir. Güney Kıbrıs’ın artan askeri kapasitesi, bölgedeki diğer ülkelerin tepkisini çekerken, bu gelişmeler Kıbrıs’ın gelecekteki güvenlik durumu üzerinde önemli etkiler yaratabilir.
Fransa’nın askeri sanayiyi desteklemek amacıyla yürüttüğü bu geniş kapsamlı savunma diplomasisi, sadece Güney Kıbrıs’a yönelik değil, aynı zamanda genel olarak Avrupa’daki askeri işbirliğini de güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu bağlamda, Fransa’nın Güney Kıbrıs’a yaptığı silah tedarikleri, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde önemli yankılar uyandırıyor.
Fransa’nın savunma diplomasisi stratejisi, sadece silah tedarikiyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda askeri eğitim, teknoloji transferi ve ortak tatbikatlar gibi alanları da kapsıyor. Bu sayede, Fransa Güney Kıbrıs ile olan askeri işbirliğini daha da derinleştirerek, iki ülke arasında stratejik bir ortaklık oluşturmayı hedefliyor.
Fransa’nın bu hamlesi, Avrupa’daki askeri dengeleri de etkileyebilir. Almanya gibi diğer Avrupa ülkeleri de Güney Kıbrıs’a silah tedarikinde bulunmaya çalışırken, Fransa bu alanda öncü bir rol üstlenerek bölgedeki liderliğini pekiştirmeye çalışıyor. Bu rekabet, Avrupa’daki savunma sanayisinin dinamizmini artırırken, aynı zamanda bölgedeki askeri işbirliğinin de daha etkin hale gelmesine katkıda bulunuyor.
Fransa’nın Güney Kıbrıs’a yönelik askeri desteği, bölgesel güvenlik dengelerini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Bu durum, Türkiye başta olmak üzere bölgedeki diğer ülkelerin tepkisini çekebilir. Türkiye, Kıbrıs meselesinde uzun süredir bölgedeki varlığını korumaya çalışırken, Fransa’nın artan askeri desteği, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni dinamikler oluşturabilir.
Uluslararası arenada ise, Fransa’nın bu adımı çeşitli tepkilere yol açabilir. Bazı ülkeler, Fransa’nın bu hamlesini bölgesel güvenlik için bir tehdit olarak değerlendirirken, diğerleri ise Avrupa’daki askeri işbirliğinin güçlenmesi açısından olumlu bir gelişme olarak görebilir. ABD’nin silah ambargosu döneminde Fransa’nın destek sağlaması, bu ülkenin uluslararası politikadaki etkisini artırırken, aynı zamanda bölgesel güç dengelerini de etkilemektedir.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com