,, ---
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayisinde devrim niteliğinde bir adım daha atacağını duyurdu. Erdoğan, 2 bin kilometre menzilli füze geliştirme programının hızlandırılacağını ve bu projelerin Türkiye’yi savunma alanında bir üst lige taşıyacağını açıkladı. Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Kabine toplantısının ardından yapılan açıklamalar, Türkiye’nin savunma sanayisindeki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada hem mevcut füze stoklarının güçlendirilmesi hem de uzun menzilli füze projelerinin hızlandırılması için önemli adımlar atıldığını belirtti. Erdoğan, “800 kilometre ve üzeri menzilli füze stokumuzu artırmayı ve 2 bin kilometre menzilli füze geliştirme programımızı hızlandırmayı kararlaştırdık. Bu projeler, Türkiye’nin savunma kapasitesini daha da yukarılara taşıyacak,” dedi.
Bu açıklama, Türkiye’nin sadece bölgesel değil, küresel bir savunma gücü olma yolunda ilerlediğinin bir göstergesi. Erdoğan, savunma sanayisinde atılan bu adımların, Türkiye’nin güvenliğini sağlamanın yanı sıra, dost ve müttefik ülkeler için de bir güven kaynağı olacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deniz sistemlerindeki gelişmelere de dikkat çekti. Türkiye’nin yerli ve milli denizaltı projelerinde önemli bir aşama kaydettiğini belirten Erdoğan, Piri Reis Denizaltısı’nın hizmete alındığını ve Hızır Reis Denizaltısı’nın deniz denemelerine başlandığını açıkladı. Ayrıca, Murat Reis’in donatım çalışmalarının devam ettiğini ve TCG Derya, İstanbul, Üsteğmen Arif Ekmekçi gibi projelerin başarıyla tamamlandığını ifade etti.
Bu projeler, Türkiye’nin denizlerdeki caydırıcılığını artırırken, Mavi Vatan doktrini çerçevesinde stratejik hedeflere ulaşılmasını sağlayacak. Erdoğan, “Mavi Vatan’da donanmamızın gücüne güç katacak projelerin startını verdik. Bu adımlar, Türkiye’nin denizlerdeki hakimiyetini pekiştirecek,” dedi.
Erdoğan, yerli ve milli olarak geliştirilen Çelik Kubbe Projesi’nin de devreye alındığını duyurdu. Bu proje, Türkiye’nin hava savunma sistemlerini güçlendirmek için atılan önemli bir adım. Erdoğan, “SİPER Ürün-1 sistemi envantere girdi. Bu sistem, Türkiye’nin hava savunma kapasitesini artıracak ve ülkemizi daha güvenli bir hale getirecek,” dedi.
Çelik Kubbe Projesi, Türkiye’nin savunma sanayisindeki bağımsızlığını pekiştirirken, dış tehditlere karşı daha etkin bir koruma sağlayacak. Bu proje, aynı zamanda Türkiye’nin savunma teknolojilerindeki yetkinliğini de gözler önüne seriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİLGEM Projesi kapsamında Türkiye’nin ilk korvet ve fırkateynlerini yüzde 100 yerli ve milli olarak tasarlayıp inşa ettiğini belirtti. Şu anda envanterde bulunan 5 gemiye ek olarak, 7 yeni MİLGEM fırkateyninin inşasının devam ettiğini açıkladı.
Bu projeler, Türkiye’nin denizlerdeki etkinliğini artırırken, savunma sanayisindeki yerlilik oranını da yükseltiyor. Erdoğan, “Bu projelerimizden edindiğimiz birikimlerle TF-2000 Hava Savunma Harbi Muhribimizin ilk kaynağını İstanbul tersanesinde, milli denizaltımızın ilk kaynağını ise Gölcük Tersanesi’nde gerçekleştirdik,” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ilk uçak gemisi TCG Anadolu’nun ardından, daha büyük bir projeye imza atılacağını duyurdu. Erdoğan, “Milli uçak gemimizi, TCG Anadolu’nun ağabeyi olarak görüyoruz. Bu proje tamamlandığında, Türkiye’yi bir üst lige taşıyacak ve çok kritik bir ihtiyacımızı daha gidermiş olacağız,” dedi.
Bu açıklama, Türkiye’nin denizlerdeki gücünü artırma ve küresel bir aktör olma hedefinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Yeni uçak gemisi projesi, Türkiye’nin savunma sanayisindeki iddiasını bir kez daha ortaya koyuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 yılına dair hedeflerini de açıkladı. Geçtiğimiz yıl devreye alınan, ilerletilen ve başlatılan savunma projelerine yenilerinin ekleneceğini belirten Erdoğan, “2025 senesi boyunca da ‘Aşkınan koşan yorulmaz’ şiarıyla gece-gündüz demeden 85 milyon için çalışacağız, hizmet üreteceğiz,” dedi.
Bu açıklamalar, Türkiye’nin savunma sanayisindeki kararlılığını ve uzun vadeli vizyonunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Türkiye’nin savunma sanayisindeki bu hızlı yükselişi, hem bölgesel hem de küresel dengeler açısından büyük bir öneme sahip. Erdoğan’ın liderliğinde atılan bu adımlar, Türkiye’nin sadece bir tüketici değil, aynı zamanda bir üretici ve ihracatçı ülke olmasını sağlıyor. Yerli ve milli projeler, Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltırken, aynı zamanda ekonomik büyümeye de katkı sağlıyor.
Türkiye’nin Savunma Sanayisindeki Başarılarının Arkasındaki Faktörler:
Yerli ve Milli Üretim: Türkiye, savunma sanayisinde yerlilik oranını artırarak dışa bağımlılığı minimuma indirdi.
Ar-Ge Yatırımları: Savunma sanayisinde yapılan Ar-Ge yatırımları, Türkiye’nin teknolojik yetkinliğini artırdı.
Küresel İşbirlikleri: Türkiye, dost ve müttefik ülkelerle yaptığı işbirlikleri sayesinde savunma sanayisinde önemli bir aktör haline geldi.
Liderlik Vizyonu: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde atılan kararlı adımlar, Türkiye’nin savunma sanayisindeki başarısını pekiştirdi.
Bu program, Türkiye’nin savunma kapasitesini artırmayı ve bölgesel bir güç olmanın ötesine geçerek küresel bir aktör olmayı hedefliyor. Uzun menzilli füzeler, Türkiye’nin caydırıcılığını artıracak.
Çelik Kubbe Projesi, Türkiye’nin hava savunma sistemlerini güçlendirmek için geliştirilen yerli ve milli bir projedir. Bu sistem, dış tehditlere karşı etkin bir koruma sağlayacak.
MİLGEM Projesi, Türkiye’nin denizlerdeki etkinliğini artırmak için geliştirilen yerli ve milli bir projedir. Bu proje, Türkiye’nin deniz savunma kapasitesini artırırken, aynı zamanda ekonomik ve teknolojik katkılar sağlamaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TCG Anadolu’nun ardından daha büyük bir uçak gemisi projesinin devreye alınacağını açıkladı. Bu proje, Türkiye’nin denizlerdeki gücünü artıracak.
Türkiye, savunma sanayisinde yerli ve milli projelerle dışa bağımlılığı azaltmayı, teknolojik yetkinliğini artırmayı ve küresel bir aktör olmayı hedefliyor.