,, ---
DOLAR 34,4881 0.07%
EURO 36,4150 0.16%
ALTIN 2.959,930,86
BITCOIN 33638303,63%
Uğur Selamcı

Uğur Selamcı

20 Kasım 2024 Çarşamba

Gençler Milli Güvenlik Sorunu Olur mu?

Gençler Milli Güvenlik Sorunu Olur mu?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Prof. Dr. Faruk TAŞÇI – 19 Ağustos 2024

Eskişehir’de özel kıyafet giymiş 18 yaşındaki gencin bıçak ve balta ile rastgele insanlara saldırdığı görüntüler, doğal olarak gündem oldu. Konuyla ilgili epeyce görüşler dile getirildi; hepsinde ortak merak/soru gencin “neden böyle bir işe giriştiği” idi, acaba işin arkasında ne vardı?

İnsan ama Özellikle Çocuklar/Gençler İlgiye, Sevgiye ve Bilgiye Açtır

İşin arkasında neyin olduğu, kısa zaman içinde ortaya çıkarılacaktır; bu Türkiye gibi güvenlik konusunda tecrübeli bir devlet için zor değil. İkinci vakıa olsa (ki Yozgat’tan geldi haberi) onun da arkasında olanı tespit zor olmaz. Üç, dört, beş… derken yaşanan vakıaları tespit etmek, failleri ve (varsa) arkasındakileri yakalamak ve sonrasında hukuku işletmek Türk devleti için kolay.

Zor olansa ya da bu tarz olayları olmadan engellemekse, öyle pek de kolay değil; çünkü işin içinde aileden başlayan (başlaması gereken), okul dönemleri ile tamamlanan (tamamlanması gereken) önemli bir süreç var: İlgi, bilgi ve sevgi.

İlgi, yani “seni ciddiye alıyorum” demenin başka bir adı. Mesela; “baba veya anne” diye seslenen çocuğuna “buyur evladım” ile başlayan cümleleri ile eğilen, onların sorularına cevap veren, sorunlarını çözmeye çalışan ebeveyn ilgilidir. Bilgi, yani “seni ciddiye alırken, ciddiyetin boyutlarının neler olacağını da ehlinden öğrendim, biliyorum” vakarı. Mesela; kız çocuğunun yetenekleri ile erkek çocuğunun yeteneklerinin farklı olabileceğini, yaş farkının çocuklarda farklı anlam dünyaları demek olduğunu, başka çocuklarla kıyaslama yapılmaması gerektiğini “bir bilenle bilen ebeveyn” bilgilidir. Sevgi de “ilgimi de bilgimi de iş olsun diye değil, canu gönülden ortaya koyuyorum” inceliğidir.

Açlığı Kim Giderirse Milli Güvenlik Onun Elinde Olur

Bunları önce aile temel at(a)mazsa, sonra okul (öğretmenler ve üniversiteler) temeli tamamla(ya)mazsa; hatta tam tersi durumlar vuku bulursa, çocuk/genç “kendisine vaat edene meyleder”, etmek durumunda kalabilir. Eskişehir’de saldırıyı gerçekleştiren gencin “babasının kendisini dövdüğünü, evde uzun süre yalnız bırakıldığını”, bunun da uzantısı olarak “insanları sevmediği için” ve “ses getireceğinden” dolayı bu eylemi yaptığını beyan etmesi ilgi, bilgi ve sevgi mahrumiyetinin “güvenlik sorunu” hâlini almış halini yansıtıyor.

Eğer hâl tekil kalmazsa, orta ve uzun vadede “milli güvenlik sorunu” söz konusu olur. Aile yapısındaki büyük kırılmaların da uzantısı olarak ilgisiz, bilgisiz ve sevgisiz yetişen neslin, okulların da (yukarı ifade edildiği tarzda) ilgi, bilgi ve sevgi boşluğunu doldurması pek kolay olmaz, olmuyor.

Hâl böyle olunca, “boşlukta kalan gençler”e kim (dış istihbarat, mafya, terör vb.) “boşluklarını doldurmayı vaat ediyorsa” gençlerin oraya meyletmesi mümkün olabiliyor. Bir de vaat edenlerin vatanı yoksa, çocuklar/gençler vatansız güruhun elinde oyuncak olur; vatansızların istediklerini yaparlar da ne yaptıklarından haberleri olmaz.

Özetle; insan yani gençler, ilgiye, bilgiye ve sevgiye açtır ve kim açlıklarını giderirse, gençler onlarındır; çünkü kişi sevdiğinin yolundandır! Türkiye gibi bir ülkede gençlerin açlığını aileleri, aileleri gideremiyorsa devlet gidermeli ki gençler milli güvenlik sorunu olmasın da milli güvenliğin kilit unsurlarından biri olmaya devam etsinler.