,, ---
20 Kasım 2024 Çarşamba
ABD hükümeti tarafından Suudi Arabistan’a yönelik onaylanan bu askeri satış, üç önemli mühimmat tipini kapsıyor. 655 milyon dolar değerindeki anlaşma kapsamında, Suudi Arabistan’a 2 bin 503 adet AGM-114R3 Hellfire II Tanksavar Füzesi teslim edilecek. Hellfire füzeleri, kara hedeflerine karşı etkili olan hassas güdümlü silahlar arasında yer alıyor ve özellikle zırhlı araçlar için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Bununla birlikte Suudi Arabistan, 251.8 milyon dolar karşılığında 220 adet AIM-9X Blok II Sidewinder Hava Hava Füzesi alacak. Bu füzeler, özellikle kısa menzilli hava muharebelerinde etkili olup, savaş uçaklarının savunma yeteneklerini artırıyor. Ayrıca anlaşma, 139 milyon dolar değerinde 10 bin adet M456 105mm Yüksek Patlayıcılı Anti-Tank (HEAT) Mühimmatı da içeriyor. Bu mühimmatlar, tank savunmasında ve zırhlı araçların etkisiz hale getirilmesinde kullanılıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD’den HIMARS roket sistemine yönelik çeşitli mühimmatlar alacak. 1.2 milyar dolarlık bu anlaşma kapsamında, BAE’ye 259 adet M31A1 Güdümlü Çok Namlulu Roketatar (GMLRS) Podu teslim edilecek. Her podda 6 adet füze bulunuyor, yani toplamda 1554 adet füze sevk edilecek.
Ayrıca, 203 adet M57 ATACMS Taktik Balistik Füzesi de BAE’nin envanterine girecek. ATACMS füzeleri, uzun menzilli ve yüksek patlayıcı etkisiyle kara hedeflerine yönelik geniş bir yıkım kabiliyeti sunuyor. Bu mühimmatlar, BAE’nin HIMARS silah sistemleriyle entegrasyonunu güçlendirecek ve bölgedeki savunma kapasitesini artıracak.
ABD’nin Körfez bölgesine yönelik savunma sanayii teçhizatı satışlarındaki bu artış, bölgedeki güvenlik ihtiyaçlarına hızlı bir yanıt olarak değerlendiriliyor. Suudi Arabistan ve BAE, son yıllarda savunma yatırımlarını artırarak, askeri kapasitelerini güçlendirmeyi hedefliyor. Bölgedeki jeopolitik gerilimler göz önüne alındığında, bu tür silah tedarikleri, ülkelerin savunma stratejilerinde önemli bir rol oynuyor.
ABD’nin Körfez ülkelerine yönelik bu satışları, bölgedeki müttefiklerinin savunma kapasitesini artırmayı hedefleyen stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Özellikle Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkeler, bölgedeki çatışmalar ve güvenlik tehditleri karşısında, modern ve güçlü bir askeri yapıya sahip olmayı önceliklendiriyor.
Bu mühimmat satışları, hem Suudi Arabistan hem de BAE için stratejik bir kazanım olarak öne çıkıyor. Hellfire ve Sidewinder füzeleri, özellikle hava ve kara hedeflerine karşı etkili bir savunma sağlarken, GMLRS ve ATACMS gibi sistemler, uzun menzilli saldırı kapasitelerini artırıyor. Bu mühimmatların her iki ülkenin askeri doktrinine nasıl entegre edileceği, bölgedeki askeri güç dengeleri açısından da yakından izleniyor.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com