,, ---
21 Kasım 2024 Perşembe
Bu girişimler arasında, altı AB üyesi ülke tarafından IRIS-T SLM hava savunma sisteminin ortak tedarikini destekleyen Avrupa’da Ortak Hava Füze Savunma Girişimi (JAMIE) de yer alıyor: Almanya, Slovenya, Avusturya, Letonya, Estonya ve Bulgaristan.
Toplam 60 milyon Euro fon tahsis edilen bu proje, ölçek ekonomilerinden faydalanmak ve ulusal silahlı kuvvetler arasında birlikte çalışabilirliği arttırmak suretiyle Avrupa hava savunma kabiliyetlerini güçlendirmeyi amaçlıyor. Alman Diehl Defence şirketi, “IRIS-T SLM sistemlerinin Ukrayna’da yüksek etkinlikle başarılı bir şekilde konuşlandırılması, bu modern sistemin orta menzilli katmanda Avrupa hava savunması için öneminin altını çiziyor” dedi.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısına yanıt olarak oluşturulan daha geniş kapsamlı EDIRPA programı, acil savunma ihtiyaçlarını karşılamayı ve işbirliğine dayalı tedariki teşvik ederek stokları yenilemeyi amaçlıyor. AB, talepleri bir araya getirerek savunma üreticilerine netlik ve öngörülebilirlik sağlamayı, üretim kapasitelerini arttırmalarını ve üye devletler için maliyetleri düşürmelerini amaçlıyor.
JAMIE, EDIRPA kapsamında seçilen iki hava savunma projesinden biridir. İkinci proje olan MISTRAL, dokuz üye ülkenin çok kısa menzilli hava savunma sistemleri tedarik etmesini içeriyor. Bu çabalar birlikte, savaş uçakları, helikopterler ve insansız hava sistemleri de dahil olmak üzere hava tehditlerine karşı gelişmiş koruma sağlayacak ve AB’nin kolektif savunma hazırlığını güçlendirecektir.
Avrupa Komisyonu, EDIRPA programı kapsamında Temmuz 2024’e kadar üye devletler ve Norveç’ten yoğun ilgi gören 12 teklif aldı. Her proje, AB’nin en kritik savunma ihtiyaçlarını karşılama ve ulusal kuvvetler arasında birlikte çalışabilirliği geliştirme potansiyeline göre değerlendirildi.
2025’e kadar sürecek kısa vadeli bir girişim olan EDIRPA, savunma ürünlerini doğrudan finanse etmek yerine üye devletlerin ortak tedarikle ilgili idari masraflarını karşılamaktadır. Komisyon, bu mantığı Avrupa Savunma Sanayi Programı (EDIP) aracılığıyla 2025’in ötesine taşıyarak, toplu talebi sürdürmeyi ve AB genelinde daha derin savunma entegrasyonunu teşvik etmeyi amaçlıyor. (GDH Defence)
Pronews haber sitesi, Bayraktar TB3 insansız hava aracının TCG Anadolu amfibi hücum gemisinden ilk kalkış ve iniş testlerini başarıyla tamamladığını duyurdu.
Bu testi, Türk savunma sanayiinin deniz kuvvetleri için insansız sistemlerin operasyonel kabiliyetini artırmaya yönelik önemli bir adım olarak nitelendiren site, aynı zamanda bu gelişmeyi Yunan savunma sistemleri açısından “yeni bir endişe verici gelişme” olarak tanımladı.
Haberde, Türk donanmasından kalkış yapan Bayraktar TB3’lerin gruplar halinde operasyon yapabilme kapasitesine dikkat çekilerek, bu durumun Yunan savunma sistemleri için yeni bir tehdit oluşturacağı öne sürüldü.
Flight haber sitesi, Türkiye’nin şu anda dünyanın ilk insansız hava araçları için tasarlanmış uçak gemisine sahip olduğunu veya çok hızlı şekilde bu noktaya doğru ilerlediğini belirtti.
Bayraktar TB3’ün TCG Anadolu gemisinden ilk kalkış ve inişini başarıyla gerçekleştirmesini “tarihi test” olarak nitelendiren Sigmalive haber sitesi, testin en dikkat çeken özelliğinin, iniş için herhangi bir destek ekipmanı kullanılmaması olduğunu belirtti.
Haberde, “Bu da Bayraktar TB3’ün teknolojik üstünlüğünü gözler önüne seriyor. Türkiye, Bayraktar TB3’ün başarısıyla dünya çapında bir ilke imza attı” ifadelerine yer verildi.
Diğer savunma odaklı haber sitelerinde de Türkiye’nin yeni nesil deniz platformlarına yönelik insansız hava aracı Bayraktar TB3’ün, TCG Anadolu amfibi hücum gemisinde ilk kez iniş ve kalkış testlerini başarıyla tamamladığı belirtildi.
İngiliz hükümetine göre fonlar insansız hava araçları satın almak için kullanılacak.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bugün Hükümet, İngiltere ve Letonya’nın öncülük ettiği insansız hava araçları koalisyonu aracılığıyla yatırım yapılacak olan yeni saldırı ve gözetleme insansız hava araçları için 7,5 milyon Sterlinlik ilave askeri desteği duyuruyor.”
Bakanlık, Ukrayna’nın insansız hava araçları için sağlanan fonun yıllık 3 milyar sterlinlik (3.8 milyar dolar) savunma fonu havuzundan alındığını açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’ndan (SSB) yapılan açıklamaya göre, bu yıl 12’ncisi düzenlenen ve 4 gün boyunca devam edecek IDEAS 2024’e, dünyanın dört bir yanından resmi delegasyonlar ve savunma sanayisi üreticileri katılıyor.
Her 2 yılda bir gerçekleştirilen ve bölgenin en önemli savunma fuarlarından biri olan etkinliğe, SSB liderliğinde, Savunma ve Havacılık Sanayii İhracatçıları Birliği (SSI) desteğiyle Türk savunma sanayisinden 21 firma katılım sağlıyor.
IDEAS 2024’e katılan Türk savunma sanayisi firmaları arasında, ASELSAN, ASFAT, Girsan, Gürbüz Trade Havacılık, HAVELSAN, İŞBİR, Karel, Kar Metal, MİLKAB, MİLSOFT, MKE, Pals Elektronik, DLG TACTICAL, ROKETSAN, Sarsılmaz, SDT, IDEF, STM, TİSAŞ, TUSAŞ ve ULAK yer alıyor.
Fuar süresince Türk savunma sanayisi firmalarının ürettiği çeşitli insansız kara ve hava araçları, zırhlı araç platformları, silah, deniz, elektronik sistemler, mühimmat, simülatörler ve lojistik destek ürünleri katılımcıların beğenisine sunulacak.
Ayrıca etkinlikte, ileri teknolojik kabiliyetler hakkında bilgiler paylaşılacak ve işbirliği fırsatları değerlendirilecek.
New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi’nde ortak basın açıklaması yapan Lammy ve Sybiha, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının 1000 gündür devam ettiğini vurgularken, birlikte hareket etme kararlılıklarını yineledi.
Lammy, “Yarın, Putin’in Ukrayna’ya yönelik barbarca, tam ölçekli işgalinin 1000’inci gününü işaret ediyor. Hafta sonunda, ağustos ayından bu yana Ukrayna’ya yapılan en büyük hava saldırısıyla en son vahşeti gördük, düzinelerce sivil öldü ve yaralandı.” dedi.
Rusya’nın söz konusu hava saldırısının Ukrayna’nın elektrik altyapısını etkili şekilde yok etmek için tasarlandığını söyleyen Lammy, İngiltere’nin Ukrayna’yı desteklemekteki “kararlılığını” tekrarladı.
Lammy, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı direnişinin, İngiltere’nin ve Avrupa’nın güvenliği için de önemli olduğunun altını çizerken, “Putin başarısız olmazsa, fetih savaşları geri dönecek.” ifadesine yer verdi.
Sybiha ise “Rusya tehdidine” işaret etti. “Bu küresel tehdit küresel bir yanıt gerektiriyor.” diyen Sybiha, Rusya’nın hafta sonu gerçekleştirdiği hava saldırılarında Ukrayna’nın, “özellikle nükleer santrallerin bir parçası olan iletim alt istasyonlarını” hedef aldığını belirtti.
Sybiha, bu tür saldırıların “kabul edilemez riskler” meydana getirdiğini, bunun sadece Ukrayna için değil, tüm dünya için bir tehlike oluşturduğunu ifade etti.
Ukrayna Dışişleri Bakanı, aynı konu hakkında yapılacak BM Güvenlik Kurulu toplantısı öncesi yaptığı basın açıklamasında, “yanlış kararlar alınması durumunda ödenecek bedele” dikkati çekti.
Rusya ile yaptığı anlaşma üzerine Kuzey Kore birliklerinin Avrupa topraklarına kadar geldiğine işaret eden Sybiha, “Birçok uzman Ukrayna’nın hızlı şekilde çökeceğini öngördü ve yanıldı. Ancak hiçbiri Kuzey Kore birliklerinin Avrupa’da bulunacağını öngöremezdi. Bir Avrupa ülkesine karşı savaşmak, durdurulmazsa, Rusya savaşın yayılmasına devam edecektir.” dedi.
ABD’de Donald Trump başkanlığında kurulacak yeni hükümet dönemiyle ilgili beklentilerin sorulması üzerine Sybiha, “ABD’nin desteğine güveniyoruz. İki partili desteğe güveniyoruz.” şeklinde konuştu.
İngiltere ve Ukrayna dışişleri bakanları, ABD’nin Ukrayna’ya temin ettiği uzun menzilli taktik füze sistemlerinin (ATACMS) Rusya’ya karşı kullanılmasının doğuracağı sonuçlar hususunda ise farklı görüşler ortaya koydu.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Sybiha, bu füzelerin, Rusya’ topraklarındaki hedefleri vurma kabiliyetiyle “oyunun kurallarını değiştirebileceğini” ve “süreci kısaltabileceğini” söyledi.
Sybiha, “Rusya topraklarındaki askeri hedefleri vurma hakkımız tamdır. Bu bizim meşru hakkımızdır ve bu sivillerimizin hayatını kurtaracaktır. Savaş alanındaki durum üzerinde çok olumlu bir etkisi olabilir.” diye konuştu.
Lammy ise uzun menzilli füzeleri kullanmanın “operasyonel güvenliğin riske atılması” anlamına geleceği uyarısında bulundu.
Bu hareketin sadece “Putin’in işine yarayacağını” belirten Lammy, Rusya’da 10 bin Kuzey Kore askerinin konuşlandırıldığını hatırlatarak, “bunun çok büyük bir tırmanış” olduğuna işaret etti.