ABD Donanması’nın Modüler Yükseltilmiş İskele Sistemi (ELCAS-M), üç özel duba ile birleşerek yaklaşık 800 metre (2600 feet) uzunluğunda bir yapı oluşturuyor. Bu sistem, nakliye gemilerinin dalga kırma bölgesinin dışında kalmasını sağlayarak, güçlü akıntılar, dalga darbeleri ve dengesiz su derinliklerinin neden olduğu riskleri ortadan kaldırıyor.
Sistem sayesinde gemi bağlama, iskele stabilitesi ve personel operasyonlarının güvenliği artırılıyor. ELCAS-M, dalgalı sularda gemilerin güvenli bir şekilde yük boşaltmasını sağlayarak, deniz lojistiği açısından kritik bir rol oynuyor.
Seabees’in İnşa Süreci: Güçlü Vinçler ve Çelik İskeleler
Deniz Kuvvetleri’ne bağlı Seabees ekibi, ağır inşaat ekipmanları ve vinçler kullanarak 8 x 40 feet (yaklaşık 2.4 x 12 metre) boyutlarında duba bölümleri ve çelik kazıklar ile bu yapıyı inşa ediyor. ELCAS(M), dalga kırma bölgesinin güvenli bir şekilde aşılmasını sağlamak için 3000 feet (yaklaşık 915 metre) uzunluğa kadar genişletilebiliyor.
İskelenin baş kısmında, 200 ton kapasiteli iki vinç yer alıyor ve bu vinçler yük boşaltma işlemlerini hızlandırıyor. 24 feet (7.3 metre) genişliğindeki iskele yolu ise çift şeritli kamyon trafiğine olanak tanıyarak 24 saat kesintisiz yük taşımacılığı sağlıyor. Bu sistemle birlikte, ELCAS(M) operasyonları sırasında 370 adet 20 feet uzunluğundaki yük birimi taşınabiliyor.
Army Trident İskelesi: Modüler ve Hareketli Yapı
Army Trident İskelesi, motorsuz duba bölümlerinden oluşuyor ve modüler yönlendirme römorkörleri filosu tarafından kıyıya taşınıyor. Bu özel römorkörler, iskele bölümlerini hareket ettirmek ve tamamlanan yapıyı sabitlemek için kullanılıyor. Trident İskelesi, kıyıdan dalga kırma bölgesine kadar uzanarak kara kuvvetleri ile bazı donanma su araçlarının tekerlekli araçlarını boşaltmasına olanak tanıyor.
Ancak bu sistem, suda yüzmesi nedeniyle dalga hasarlarına karşı savunmasız kalabiliyor. 2008 yılında JLOTS tatbikatı sırasında Pasifik Okyanusu’ndaki şiddetli dalgalar nedeniyle platform ciddi hasar görmüş ve operasyonlarda kullanılamamıştır. Bu olay, sistemin zorlu deniz koşullarına karşı geliştirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
