Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD'nin Türkiye üzerinde uyguladığı CAATSA yaptırımları ve F-35 savaş uçağı programı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Hakan Fidan, yaptırımların kaldırılması yönünde diplomatik çabaların sürdüğüne vurgu yaparak, Türkiye’nin F-35 programında ödeme yaptığı uçakların teslimat sürecinin de ele alındığını belirtti.
CAATSA yaptırımlarının kaldırılması konuşuluyor
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin F-35 savaş uçağı programından çıkarılmasına neden olan ABD’nin CAATSA (Amerika’nın Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası) yaptırımlarıyla ilgili olarak konuştu. Fidan, konuya ilişkin yürütülen diplomatik sürecin devam ettiğini ve Amerikan hukukçularının konuyu incelediğini ifade etti.
Bakan Fidan açıklamasında, “CAATSA yaptırımı, buna takılmamızın bir sebebi vardı. Umuyorum ki yakında bu konuda bir gelişme yaşanacak. Gece gündüz bu konuda çalışmalarımız sürüyor.” şeklinde konuştu.
Hakan Fidan, diplomatik çabaların yanı sıra yasal düzenlemelerin de sürece dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Fidan, “Esas itibariyle bazı kanuni düzenlemeler yapılması gerekebilir. Kanun değişikliği gerekecek. Bu konuda net bir şey söylemek istemiyorum şu anda.” dedi.
F-35’ler için ödeme yapıldı ancak uçaklar henüz teslim edilmedi
Fidan, Türkiye’nin daha önce ödeme yaptığı 6 adet F-35 uçağının teslim edilmediğini belirterek şu açıklamaları yaptı:
“CAATSA’ya bağlı ve mevcut F-35 programında şu ana kadar kazandığımız hakkımız olan 6 F-35 uçağının Türkiye’ye teslimatı konusu. Bunlar bizim kazanılmış haklarımız ve diplomatik çabayla çözüldüğünde geri almamız gereken konular. Ödemesi yapılmış uçaklar orada bekliyor, yasa engeline takıldınız, gönderim durduruldu. Burada üretimin parçası olmuş firmalarınız çıkarıldı.”
Türkiye’nin bu hakları yeniden kazanmak için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Fidan, “Bunları yeniden kazanmak, verdiğiniz kadar geri almak için bir çaba süreci içindeyiz, bunu yürütüyoruz.” dedi.
Türkiye alternatifleri değerlendiriyor
Fidan, F-35 programına yönelik kararların; F-16, KAAN, Eurofighter ve diğer sistemlerle birlikte ele alındığını belirtti:
“İkinci süreç, devam edecek miyiz? Ne kadar devam edeceğiz? Ne kadarına ihtiyacımız var? Tüm bu sorular birkaç parametre doğrultusunda belirlenecek. Bu kapsamda F-16, F-35, Türkiye’de geliştirilen KAAN, ardından Eurofighter meselesi ve diğer dünya pazarları bulunmakta.”
Bu değerlendirmelerin tehdit analizleri ve kapasite hesaplamalarıyla birlikte gerçekleştirileceğine dikkat çeken Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu geniş bir kompozisyon. Yani yerli uçağımız ne zaman faaliyete geçecek, o zamana kadarki tehdit unsurları nelerdir, kapasite ne kadar sürdürülebilir? Bu süreçte hava kuvvetlerinin, Millî Savunma Bakanlığımızın ve bizim katkılarımızla oluşturulacak jeostratejik tehdit değerlendirmesi, analizi, buna bağlı olarak eldeki kapasitenin kaç yıl süresince destek verebileceği verilerine dayalı değerlendirme Cumhurbaşkanımıza sunulacak. Bu tartışmalar devam ediyor.”