,, ---
Yunanistan’ın, Soğuk Savaş kalıntısı olan S-300 hava savunma sistemlerini Ermenistan’a transfer etme kararı, bölgesel jeopolitik dengeleri yeniden şekillendiriyor. Bu hamle, sadece iki ülke arasındaki askeri iş birliğini güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda Yunanistan’ın savunma stratejisinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.
Yunanistan’ın bu kararını anlamak için bölgesel jeopolitiği ve iki ülke arasındaki tarihi bağları incelemek gerekiyor. Ermenistan, Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği destek karşısında kendini yalnız hisseden bir ülke. Yunanistan ise, bölgede Rusya’nın yükselen etkisine karşı dengeleyici bir güç olarak konumlanmak istiyor. Bu iki ülkenin ortak çıkarları, savunma alanında iş birliğini kaçınılmaz kılıyor.
S-300 hava savunma sistemi, yüksek menzili ve gelişmiş özellikleriyle bilinen bir sistem. Bu sistemin Ermenistan’a transferi, ülkenin hava savunma kapasitesini önemli ölçüde artıracak. Özellikle Azerbaycan ile yaşanan gerginlikler göz önüne alındığında, S-300’ler Ermenistan için bir güvence unsuru olacak.
Yunanistan, savunma sanayisinde Batılı ve İsrailli sistemlere geçiş yapma hedefiyle hareket ediyor. Bu doğrultuda, Rus yapımı eski nesil sistemlerden kurtulmak istiyor. Ayrıca, Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle yedek parça temininde yaşanan zorluklar da bu kararı etkileyen faktörler arasında.
Yunanistan’ın bu kararı, bölgesel dengeleri önemli ölçüde etkileyebilir.
Türkiye-Yunanistan İlişkileri: Bu karar, zaten gergin olan Türkiye-Yunanistan ilişkilerini daha da zorlayabilir.
Rusya’nın Etkisi: Rusya, bu hamleyi kendi çıkarlarına aykırı olarak değerlendirebilir ve bölgedeki etkisini korumak için yeni adımlar atabilir.
Ermenistan’ın Gücü: Ermenistan, bölgede daha güçlü bir konuma gelebilir ve Azerbaycan ile olan müzakerelerde daha güçlü bir pozisyon alabilir.
Yunanistan’ın S-300’leri Ermenistan’a transfer etme kararı, bölgesel güvenlik mimarisinde önemli bir dönüm noktası. Bu hamle, hem Yunanistan hem de Ermenistan için yeni fırsatlar ve riskler doğuruyor. Önümüzdeki dönemde, bu kararın bölgedeki dinamikleri nasıl şekillendireceğini yakından takip etmek gerekiyor.