,, ---
Fransız Savunma Bakanlığı, Türkiye’nin son yıllarda büyük başarılar elde ettiği insansız hava aracı (İHA) ve insansız deniz aracı (İDA) platformlarını mercek altına alan bir rapor yayınladı. Türkiye’nin İHA ve SİDA üretim kapasitesi, ihracat performansı, üretim merkezleri ve uluslararası etkisi gibi konuları kapsayan bu detaylı rapor, Fransa’nın Türk savunma sanayiine olan ilgisini ortaya koyuyor.
Fransa’nın yayınladığı 65 sayfalık ‘Türk Dronları’ konulu istihbarat raporu, Türkiye’nin insansız hava araçları ve deniz platformları konusundaki yükselişini yakından incelediğini gösteriyor. Rapor, Türkiye’nin insansız hava aracı endüstrisinin tarihsel gelişiminden başlayarak, üretim kapasiteleri, ihracat başarıları ve bu sistemlerin çeşitli ülkelerdeki operasyonel başarılarına kadar geniş bir perspektif sunuyor. Bu ilgi, Fransa’nın Türkiye’nin bölgesel ve küresel ölçekte artan savunma gücünü ciddiye aldığını ortaya koyuyor.
Raporda özellikle Bayraktar TB2, AKINCI, ANKA ve AKSUNGUR gibi Türkiye’nin en bilinen SİHA platformlarına yer veriliyor. Baykar tarafından üretilen Bayraktar TB2, raporda özellikle vurgulanan bir platform olarak öne çıkıyor. 2014 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren Bayraktar TB2, Suriye, Libya, Dağlık Karabağ ve son olarak Ukrayna gibi çeşitli çatışma bölgelerinde büyük başarılar elde etti. Raporda, Bayraktar TB2’nin Kürt silahlı gruplara karşı operasyonlar ve çeşitli askeri çatışmalarda sağladığı avantajlardan detaylı bir şekilde bahsediliyor.
Fransa, Türkiye’nin İHA teknolojisindeki hızlı gelişimini stratejik bir endişe olarak görüyor. Raporun giriş kısmında, Türkiye’nin savunma sanayiinde yaşadığı bağımlılıklardan kurtulma çabaları ve 2000’li yıllarda başlayan yerli üretim stratejisinin etkisi anlatılıyor. Fransa, Türkiye’nin savunma teknolojilerinde kendi kendine yetebilme kabiliyetini artırmasıyla, Batı’ya olan bağımlılığını azalttığını ve bu durumun bazı diplomatik gerginlikler doğurabileceğini belirtiyor.
Fransız istihbarat raporunda, Türkiye’nin İHA ihracatındaki başarısına özel bir vurgu yapılıyor. Türkiye, son yıllarda Afrika ve Orta Doğu başta olmak üzere birçok bölgeye İHA ihraç ederek savunma sanayiinde global bir oyuncu haline geldi. Raporda, Türkiye’nin özellikle Afrika’da hızla artan etkisine dikkat çekiliyor. Fas, Tunus, Mali, Burkina Faso, Nijerya, Togo, Somali ve Etiyopya gibi ülkeler, Türkiye’den İHA tedarik eden Afrika ülkeleri arasında yer alıyor.
Türkiye, bu ülkelerle askeri iş birliği anlaşmaları yaparak İHA ihracatını artırmayı sürdürüyor ve bölgesel güvenlikte önemli bir rol oynuyor.
Raporda, Türkiye’nin İHA üretim ve test merkezlerine dair detaylı uydu görüntülerine de yer verildiği görülüyor. Özellikle Baykar ve TUSAŞ gibi önde gelen Türk savunma sanayii firmalarının üretim tesislerinin uydu görüntüleri, Fransa’nın Türkiye’nin üretim kapasitelerini yakından takip ettiğini gösteriyor. Uydu görüntüleri Maxar aracılığıyla sağlanmış olup, Türkiye’nin İHA üretim altyapısının ne kadar gelişmiş olduğunu gözler önüne seriyor.
Fransa, özellikle Türkiye’nin Afrika’daki artan askeri ve diplomatik varlığına dikkat çekiyor. Türkiye’nin birçok Afrika ülkesiyle askeri iş birliği anlaşmaları yapması ve bu ülkelere İHA satışlarını artırması, Fransa’nın Afrika’daki etkisini zayıflatabilecek bir faktör olarak görülüyor. Fransa’nın tarihi olarak Afrika’daki varlığı güçlü olmakla birlikte, Türkiye’nin bu kıtada savunma sanayi alanında yaptığı yatırımlar, kıtadaki dengeleri değiştirme potansiyeline sahip.
Fransız Savunma Bakanlığı raporunda sadece insansız hava araçları değil, aynı zamanda Türkiye’nin insansız deniz araçları (SİDA) projeleri de ele alınıyor. ULAQ SİDA gibi platformlar, Türkiye’nin denizlerde de insansız teknolojilere yaptığı yatırımların bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin insansız deniz araçları konusundaki gelişimi, Akdeniz ve çevresindeki stratejik deniz yollarında daha etkin bir güç olarak konumlanmasını sağlıyor. Bu durum, Fransa gibi Akdeniz’de çıkarları bulunan ülkeler için potansiyel bir endişe kaynağı.
Fransa, Türkiye’nin savunma sanayii konusundaki büyümesini bir stratejik değişim olarak değerlendiriyor. Raporda, Türkiye’nin özellikle İHA ve SİDA teknolojilerinde yakaladığı başarıların ülkenin bağımsız savunma kabiliyetlerini artırdığı ve Batı’ya olan bağımlılığını azalttığı belirtiliyor. Fransa, Türkiye’nin bu alandaki gelişimini yakından takip ederken, NATO içinde de Türk savunma sanayiinin artan rolüne dikkat çekiyor.
Fransa’nın yayımladığı bu rapor, açık istihbarat raporu olarak tanımlanıyor. Yani, kamuya açık kaynaklardan elde edilen veriler ve uydu görüntüleriyle oluşturulmuş bir rapor. Türkiye’nin savunma sanayiindeki yükselişi ve özellikle İHA teknolojisindeki gelişimi, sadece Fransa değil, birçok ülkenin de dikkatini çekmiş durumda. Açık istihbarat raporları, genellikle diğer ülkelerin askeri kapasitelerini analiz etmek ve potansiyel tehditleri değerlendirmek için kullanılıyor.
Fransa’nın raporunda da belirtildiği gibi, Türkiye savunma sanayiindeki bağımlılığını 2000’li yıllardan itibaren büyük ölçüde azaltmaya başladı. Özellikle insansız hava araçları, Türkiye’nin bağımsızlık yolundaki en önemli adımlardan biri olarak öne çıktı. Bayraktar TB2, AKINCI ve ANKA gibi milli İHA projeleri, Türkiye’yi dışa bağımlı bir ülke olmaktan çıkararak, kendi teknolojisini üreten bir ülke konumuna taşıdı. Fransa’nın bu gelişimi dikkatle takip etmesi, Türkiye’nin ulaştığı seviyenin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.